“Dijital dönüşüm nedir?” sorusuna, sektör ihtiyaçlarına en uygun olan hızlı ve güvenilir teknolojilerin entegrasyonudur, şeklinde yanıt vermek mümkündür. Bu dönüşüm, iş akışının ve kültürünün değişimini beraberinde getirir. Ayrıca dijitalleşen dünyada rekabet edebilmek, müşteri memnuniyetini artırmak ve hız avantajına sahip olmak için de dijital dönüşüm oldukça önemlidir.
Dijital dönüşüm aşamaları arasında analiz, insan, teknoloji, strateji, uygulama, test, ölçüm ve iyileştirme adımları yer alır. Dönüşüm sürecine katılan bir şirketin hem yönetim kadrosu hem de çalışanları, teknolojik gelişmelere açık olan bireylerden oluşmalı ve yüksek adaptasyon yeteneğine sahip olmalıdır. Bununla birlikte şirketin analiz aşamasından test ve iyileştirme adımına kadar olan süreç titizlikle yürütülmelidir.
Türk vatandaşlarının pek çok dijital işlemi internet üzerinden gerçekleştirmesine olanak tanıyan e-Devlet Kapısı, Türkiye’de dijital dönüşüm örnekleri arasında gösterilir. 2008 yılında başlayan dijitalleşme süreciyle birlikte vatandaşlar, uzun zaman harcamaları gereken vergi ödemesi, SGK işlemleri, sağlık randevuları, ikamet bilgileri ve adli sicil kayıtları gibi dokümanlara dijital ortamda anında erişim sağlar.
Dijital Dönüşüm Faydası
Dijital değişim sonucunda elde edilen avantajların ilki, gereksiz iş yükünün azalması ve insanların zaman tasarrufu sağlamasıdır. Bununla birlikte dijital dönüşüme giren sistemlerle elde edilecek diğer faydalar aşağıda verilmiştir:
- İlgili dokümanların karşı tarafa iletilmesi için harcanan kağıt, baskı ve arşivleme maliyetleri ortadan kalkar.
- Normal şartlarda uzun vakit alan işlem sürelerini kısaltarak hem şirketler hem bireyler için zaman tasarrufu kazandırır.
- Önemli dokümanların kaybolma riskini en aza indirerek güvenliği artırır ve arşivleme için gerekli güvenlik harcamalarını bitirir.
- Dijital ortamda gerçekleştirilen işlemlerin hata oranı daha düşüktür ve olası bir problem sırasında hızla aksiyon alınır.
- Personellerin verimliliği artarken müşterilerin memnuniyeti yükselir ve pozitif bir iş akışı görmek mümkün olur.
- Kağıt kullanımını ortadan kaldırarak doğa dostu bir hareket sergilemeye ve ilgili materyallerin masraflarından tasarruf etmeye katkıda bulunur.
Dijital dönüşümle birlikte şirketler, iş akışında fark etmedikleri problemleri daha kısa sürede tespit ederek hızla aksiyon alma şansına da sahiptir. Bununla birlikte pek çok maliyet düşer, sorunlar en aza indirgenir ve kar oranı artar.
Dijital Dönüşümün Geçmişi
Dünyada dijital dönüşüm, ilk etapta 1999 yılında Kevin Ashton isiml bir adamın şirket sunumuyla gündeme gelmiştir. Kevin’in önerilerinin hayata geçirilmesiyle birlikte süreçten fayda sağlayan şirket, dijital dönüşümün öncülerinden biri haline gelmiş ve kapsam alanını hızla genişlemiştir. İlgili dijitalleşme süreci, milyonlarca insanın dikkatini çekerek dönüşüme giren şirketlerin sayısını artırmıştır.
1950’lerde başlayan teknolojinin gelişimi de 1999 yılında başlayan dijitalleşmenin önünü açmıştır. 2020 yılına kadar pek çok sistem dijitalleşmiş, pek çok sürecin elektronik ortamda gerçekleştirilmesine olanak tanımıştır. Bunun yanı sıra hem şirketlerin hem de müşterilerin zaman ve maliyet tasarrufu sağlayarak kar oranlarını artırmaya olanak tanımıştır.
Dijital Dönüşümün Üç Temel Unsuru
Dijital dönüşümün etkin kullanılması için bazı temel unsurlar oldukça önemlidir. İlgili hususlar fiziksel, bilişsel ve kültürel olarak 3’e ayrılır. Bu unsurlar; operasyon verimliliğini artırmak, bilişsel yetenekleri geliştirmek ve yeni şirket kültürüne adaptasyon sağlamak ile ilgilidir.
Fiziksel
Dijital teknolojilerin fiziksel aksiyonlara entegre edilmesini tanımlayan ilgili unsur, şirketin pek çok sistemini optimize ederek verimliliği arttırmayı amaçlar. Örneğin; üretim tesislerinde robotik otomasyonlar kullanmak, insan hatalarını minimuma indirerek şirketin başarın oranını artırır. Bununla birlikte manuel olarak müdahale etmek gerekmediği gibi daha az hata payıyla rekabetçi piyasada öne çıkmak ve üretkenliği yönetmek de mümkün olur.
Bilişsel
Bilişsel dönüşüm, verileri yapay zeka ve makine öğrenimiyle işleyerek karar alma süreçlerini optimize eder. AI tabanlı modellerin stok yönetiminden müşteri ilişkilerine kadar geniş bir alanda aktif şekilde kullanılmasını bünyesine katar. Veri analitiği ile de bilişsel yeteneklerin en üst düzeyde kullanılmasına olanak tanırken geleceğe yönelik öngörü kazanılmasını kolaylaştırır.
Ayrıca karmaşık verileri analiz eden ve trendleri belirleme yeteneğine sahip olan yapay zeka modelleri, insanların rutin görevlerini basitleştirerek daha verimli sistemlerin inşa edilmesine öncülük eder. Bu sayede üretken, trendlere uyum sağlayabilen ve doğru kararlar alabilen bir yapı oluşturulabilir.
Kültürel
Dijital dönüşümün sistemlere entegre edilmesi için köklü bir kültürel değişim gereklidir. Çalışanların dijitalleşme sürecine ayak uydurması içim otomasyonarı anlaması ve gerekli olan eğitimleri alması oldukça önemlidir. Bu noktada istekli olmak ve dijital farkındalık kazanmak en önemli aşama olarak kabul edilir. Ayrıca şirketler, çalışanlarının dijitalleşme sürecini benimsemesi adına düzenli olarak eğitim materyalleri sunarak becerilerinin artmasına katkıda bulunabilir.
Dijital Dönüşümün Geleceği
Dijital dönüşüm teknolojileri, 1950’lerde temelleri atılan ve 1999 yılında ivme kazanan bir evrim sürecinden geçmiştir. 2020 yılında temelleri sağlam şekilde oturan dijital dönüşümlerin ışığında milyonlarca kişi; yapay zeka, makine, öğrenimi ve otomasyonlarla iş akışını kolaylaştırmıştır. Bu bağlamda gelişmeye devam eden dijitalleşme sürecinin AI modelleriyle birlikte daha fazla hız kazanarak 21. yüzyıla öne çıkması mümkündür.
Dijital dönüşüm sürecinden geri kalmak istemeyen şirketler, Londra Kapital İstanbul tarafından sunulan özelleştirilmiş destek merkezleri aracılığıyla müşteri bağlılıklarını artırarak potansiyellerini en üst düzeye çıkarabilirler. Pazarlama, müşteri etkileşimi ve portföy yönetimi konularında kapsamlı destek almak için şirketle iletişime geçerek nitelikli hizmetlerin alınması mümkündür.